Varis tedavisinde en modern ve en gelişmiş yöntem damarı köpük (ilaç) yöntemiyle yok etme işlemidir. Buna skleroterapi adı verilir. Bu yöntemle varisin içerden yapışıp kaybolması sağlanır. 3. Yöntem olan lazer tedavidir lazerden çıkan ışın yardımıyla varisli damar yakılmaktadır. Yine benzer şekilde radyofrekans ile tedavi yöntemi kullanılır. Bu yöntemde radyo dalgaları esnasında bir ısı oluşur ve varisli damar yakılmış olur. Hasta aynı gün normal yaşantısına döner.
Diğer bir yöntem ise Varis tedavisinde en eski ve en geleneksel yöntem varisli damarın çıkartılmasıdır. Ancak bu yöntem hem zahmetli hem de iyileşmesi uzun zaman alan bir yöntemdir.
Skleroterapi adı verilen varis tedavisi yöntemi daha çok 1 mm’den kalın varisler için uygulanmaktadır. Aşağı yukarı 80 yıldır uygulanan bir yöntemdir. Bu yöntemde mikro iğneler kullanılarak damar içerisine sklerozan adı verilen bir madde enjekte edilir. Zaten tedavi ismini de buradan almaktadır. Bu enjekte edilen madde damar içerisinde hasar yaparak damar duvarlarının birbirine yapışmasını sağlamaktadır. Yapışan damar içinden kan geçmediği için bir süre sonra görünmez hale gelmektedir ve zamanla vücut tarafından emilerek yok olmaktadır. Peki bu yok olma vücut açısından zararlı mıdır? Bu damarlar vücut için herhangi bir fonksiyonu olmayan damarlar olduğu için vücut açısından herhangi bir zararı yoktur. Tedavinin seansı yaklaşık 10-15 dk. Kadar sürmektedir. Her bir seansta yok edilen damarların miktarı ve kullanılan ilacın miktarı tedavi yapılan kişinin genel durumuna göre değişiklik göstermektedir. Tedavinin hemen sonrasında enjeksiyon yapılan damarlarda hafif kabarıklıklar görülebilir. Daha sonrasında ise bu yerlerde kabuklanma oluşabilir.
Skleroterapi ile bu damarların ortalama %80 i yok edilmektedir. Kılcal damarlarda yok olma süresi 3-6 hafta arasında değişirken daha büyük damarlarda bu süre 3-4 ayı bulabilmektedir. Genel olarak bakıldığında hastaların %10 gibi bir oranında tedaviye yanıt alınamamakta olup bu hastalarda işlemlerin tekrarlanması gerekmektedir.
Cerrahi tedavilerin bilinen en klasik yöntemidir. Kasık ya da ayak bileğinde yer alan kesitlerden girilerek yüzeysel toplardamar buradan çekilerek çıkartılır. Özellikle diz altı bölgesinde bulunan genişlemiş yan dallar 2-3 milimlik ayrı ayrı kesiklerle temizlenmektedir.
Bu işlem cerrahi bir yöntem olduğu için genel anestezi uygulanır ve hasta bir gece hastanede bekletilir, hemen taburcu edilmez. Her ne kadar aynı gün ayağa kalkıp yürüyebilse de operasyon yapılan kişinin bir hafta boyunca işe gitmemesi önerilir. Bu yöntemin yan etkileri cilt altında oluşan kanama, derin damar pıhtılaşmaları, yüzeysel sinir hasarı dolayısı ile oluşan geçici his kaybı şeklindedir.
Bu yöntemde toplardamar içerisine bir katater yerleştirilir. Ve verilen yüksek ısı ile bu damar yakılır. Ek olarak eğer varsa diz altı bölgesinde bulunan genişlemiş yan dallardan 2 ya da 3 milimlik kesiklerle de temizlenebilir. Bu operasyon kişinin durumuna göre lokal ya da genel anestezi ile yapılmaktadır ve kişi aynı gün içerisinde taburcu edilebilir. Kişi aynı gün yürümeye başlayabilir ve birkaç gün içerisinde işe başlayabilir. Yan etki olarak ise derin damar pıhtılaşması hafif dereceli yüzeysel yanıklar ve yine hafif derecede his bozuklukları görülebilir.
Bu bölümde sizlere hem varis hem de varis tedavisi hakkında hastalarımızdan en çok gelen soruları listeleyip cevapladık. Daha farklı bir sorunuz için bizlerle iletişime geçebilirsiniz.
Varis toplardamarların derinin altında maviye yakın bir renkte kıvrımlar oluşturmuş şekilde gözlemlenmesidir. Başlangıcında toplardamarların genişlemesi ile şişlikler görülür. İlerleyen zamanlarda büyük damar toplanmaları ve hatta çatlamaları görülebilmektedir. Başlangıçta sadece kötü bir görünüm ile ortaya çıkan bu rahatsızlık ilerleyen zamanlarda ağrılara yol açabilmektedir. Eğer toplardamarlarda yetmezlik gibi bir durum oluşursa bacaklarda veya varisin oluştuğu bölgede şişlikler meydana gelebilir. Varisli damarlarda kan pıhtılaşması oluşursa varisli bölgede şişlik ve kızarıklık görülebilir.
Varis oluşumunda birçok farklı faktör vardır. Kadınlarda hamilelik, fazla ayakta kalmayı gerektiren durumlar, dar giysiler, doğum kontrol hapları ve hormon tedavileri varisin başlıca oluşum nedenlerindendir. Varis toplardamarların kapakçığının işlevini kaybetmesi sonucu ortaya çıkar. Kapakçık işlevini görmeyince kan sürekli geriye kaçar ve oracıkta toplanır. Bu da damarda basınç artması sonucu şişliğe yol açar. İlerleyen zamanlarda yaş ilerledikçe görülme sıklığı da artar.
Varis belirtileri genel olarak;
Büyük toplar damar varisleri, kılcal damar varisleri ve retiküler varis olmak üzere üç ana grupta incelenir. Kılcal damar varisleri aynı zamanda telenijektazi olarak adlandırılır. Ve telenijektaziler kılcal damarlardaki çatlamalar sonucu oluşmaktadır. En çok hormon ilacı kullanan kadınlarda görülmektedir.
Retiküler varisler daha çok ayak bileği ya da diz arkasında görülen hafif kabarık yapıda mavi renkli varislerdir.
Büyük toplardamar varisleri ise toplardamarların yetmezliği sonucunda ortaya çıkar. Diğer varislere oranla daha kabarık yapıda ve yeşil renktedir. Varisler başlangıçta sadece görüntü olarak rahatsızlık verse de ilerleyen zamanlarda şiddetli ağrı, toplardamarda iltihaplanma varisin yırtılıp kanaması hatta varisin içinde pıhtı oluşarak akciğere atması gibi ciddi durumlarla karşı karşıya kalınabilinmektedir.
Çok yaygın olarak 4 çeşit varis bulunmaktadır.
Bu varis tipinde telanjaktezi adı verilen damarlar cilt üzerine yüzeysel şekilde bir yerleşim gösterir. Çapları 1 mm veya daha azdır. Elle hissedilmesi pek mümkün değildir. Genelde renkleri kırmızıdır. Şekilleri bölgesel olarak yıldız veya örümcek ağına benzer. Zaten ismini de buradan almaktadır.
Bu varislerin çapı 4 milim veya daha küçüktür. Genellikle renkleri mavidir ve elle çok zor da olsa hissedilebilen varislerdir.
Büyük geniş kıvrımlar oluşturabilen ve dokunulduğunda elle kolaylıkla hissedilebilen varislerdir. Çapları 3 mm’den daha büyüktür. Cildin altında oluştukları için derinin renginde değişiklik oluşturmazlar. Ancak damarın kendine has rengi olan yeşilimsi rengin yansıması görülebilir. Deriden daha kabarık bir yapıda olduğu için ayakta durunca belirgin hale gelirler. Yatıp bacaklar yukarı kaldırıldığında kaybolurlar.
Bu variste toplardamarlar derin bir tabakada bulunur. Dışardan bakıldığında görünmezler ama ödemlere ve dolaşım bozukluklarına neden olabilirler
Varislerin ortaya çıkma sebepleri tam olarak belli değildir. Ancak temel sorun toplardamarın duvarındaki yapısal bozukluktur. Bu bozukluk sonucunda damarın genişlemesi ile damardaki kapakçık bozularak kan geriye doğru kaçar. Bu kaçak sebebi ile kan kalbe geri dönmekte zorlanır ve toplardamar içindeki basınç artar. Basıncın artması ile de damarlar giderek genişler. Derindeki toplardamarları tıkalı olan kişilerde ise kanın yaklaşık %10 unu taşıyan yüzeysel toplardamarlar tüm kan dolaşımını üstlenir. Bunun sonucu olarak da çapları büyür ve varis görünümü oluştururlar.
Inday Klinik olarak alanında uzman hekimlerle ve en modern ameliyatsız tedavi imkanlarıyla 7/24 hizmetinizdeyiz.
Randevu Alın