Nasır, zamanla sertleşen ve ağrı vermeye başlayan bir cilt hastalığıdır. İlerleyen aşamalarda sarı akıntı ve iltihaplanma da görülebilir. Günlük aktiviteleri yerine getirmek oldukça güç bir hal alabilir. Hoş bir görüntü oluşturmamasının yanında nasırlı bölgenin üzerine basmak ve ayakkabı giymek acı verici olur. Bu durumda uzman bir doktora başvurmanız sizin için yapılacak en doğru şeydir.
Uzman kişiler tarafından yapılan fiziksel muayene ile kolaylıkla nasır teşhisi koyulur. Kişiye özel olarak, nasırın durumuna, nasır kökünün derinliğine, iltihaplanma durumuna ve nerede meydana geldiğine göre uygun tedavi yöntemleri belirlenir ve uygulanmaya başlanır.
Cerrahi müdahaleye gerek kalmayan nasırlarda, doktor tarafından uygun görülen asidik solüsonlar kullanılabilir. Bu ilaç içerdiği kimyasallar ile yanlış kullanım sonucu maalesef sağlıklı deriye zarar verebilir. Bu yüzden oldukça dikkat edilmesi gerekmektedir. Nasır bantları ile tedavi yöntemi de uzun süreli ve düşük başarı oranına sahip bir yöntemdir.
Nasırı koterle yakma işlemi, ilaç tedavisinin uygun olmadığı nasırlarda kullanılan yöntemlerden birisidir. Bu yöntemde, yakma işleminden sonra uzman kişiler tarafından nasır kökü tamamen temizlenir. Bu işlemde hafif yanma hissi oluşabilir. Bu yöntemin bir benzeri de nitrojen gazı ile nasır dondurma işlemidir.
Bu yöntemde de dondurma işleminden sonra nasır, neşter ile kısa bir sürede uzman kişiler tarafından temizlenir. Bu tedavi yöntemlerinde müdahale sırasında, sağlıklı dokuya da zarar verilebilir ve daha büyük yaralar oluşmasına neden olunabilir. Nasır kalıntısının kalma ihtimalinin bulunması, bu tedavi yöntemlerinin başarı oranını düşürmektedir. Uygulanan bu tedavi yöntemlerinden sonra hasta, 1-2 saat içerisinde günlük hayatına geri dönebilir.
Son yıllarda en çok tercih edilen tedavi yöntemi hasta açısından daha konforlu, modern, kısa sürede iyileşme sağlayan ve ağrısız olarak geçekleştirilen radyo frekans tedavisidir. Bu yöntemde, ağrı hissedilmemesi için lokal anestezi ile bölge uyuşturulur. Nasır çekirdeğine radyo dalgaları gönderilmeye başlanır. Nasır çekirdeği tamamen çıkarılır ve nasır alınan bölge kapatılır. 10 dakika kadar kısa bir sürede tamamlanan tedavinin uygulanma sırasında kanama olmaz ve dikiş atma ihtiyacı hissedilmez. Pansuman ile yara kapatılır. Uygulanan bu tedavi yönteminden sonra, hasta aynı gün eve gidebilir. Kısa bir süre tedavi edilen bölgenin üzerine basılmamalı ve dokunulmalıdır. 2-3 hafta pansumana devam edildikten sonra, yara yeri yumuşak deri ile kaplanarak iyileşir.
Radyo frekans tedavi yönteminde başarı oranının yüksek olmasının nedeni, işlem sırasında nasırlı dokunun tamamen alınması, kalıntı bırakılmamasıdır. Sağlıklı dokuya zarar vermediği için gereksiz yere müdahale edilen alan büyütülmemiş ve en kısa sürede iyileşme sağlanmış olur. Nasır büyüklüğü ve derin köklü olması durumunda iyileşme süreci değişebilir. Cerrahi müdahale gerektiren derin köke sahip nasırlarda, lokal anestezi altında nasır kesilerek alınır ve dikiş atılır. Bu müdahale ile nasır kalıntısı kalabilir.
Sağlıklı doku sınırını belirlemek oldukça zordur. Bu yüzden sıklıkla gereksiz yere sağlıklı doku alınarak yaranın büyümesine sebep olunur. Bazı durumlarda yara, dikiş ile kapatılamayacak kadar çok büyük olabilir. Bu işlemler sonunda diğer yöntemlerin aksine nasırlı bölgede ağrı ve acı hissi yaşanabilir. Bu nedenle teknolojinin gelişmesi ile birlikte geleneksel cerrahi ile tedavi yöntemlerinin yerini daha konforlu, pratik ve ağrısız yöntemler tercih edilmeye başlanmıştır.
Inday Klinik olarak alanında uzman hekimlerle ve en modern ameliyatsız tedavi imkanlarıyla 7/24 hizmetinizdeyiz.
Randevu Alın